Sayfalar

19 Mayıs 2016 Perşembe

Deniz Gezmiş'in Önderliğinde Samsun'dan Ankara'ya "Mustafa Kemal Yürüyüşü"

Tarih, 29 Ekim1968 yani Cumhuriyetimizin kuruluşunun 45. yıldönümü...

Dev­rim­ci Öğ­ren­ci Bir­li­ği (DÖB), An­ka­ra Üni­ver­si­te­si Ta­le­be Bir­li­ği (AÜTB), Tür­ki­ye Mil­li Genç­lik Teş­ki­la­tı (TMGT), Or­ta Do­ğu Tek­nik Üni­ver­si­te­si Öğ­ren­ci Bir­li­ği (OD­TÜ­ÖB) tem­sil­ci­le­ri or­tak­la­şa bir yü­rü­yüş için Ankara'da top­lan­ırlar.

Yü­rü­yüş Sam­su­n'­dan An­ka­ra'ya doğ­ru ya­pı­la­cak, 10 Ka­sı­m'­da Anıt­ka­bi­r'­de Ata'­nın hu­zu­ru­na çı­kı­la­rak son­lan­dı­rı­la­cak­tır, adına da
“Tam Ba­ğım­sız Tür­ki­ye İçin Mus­ta­fa Ke­mal Yü­rü­yü­şü” kararı verilir.

Yürüyüşlerinin amacını yayınladıkları bildiride şöyle duyururlar: “1919'da baş­la­yan Mus­ta­fa Ke­mal dev­ri­mi ken­di­sin­den son­ra ge­len yö­ne­ti­ci­ler ta­ra­fın­dan ama­cın­dan sap­tı­rıl­mış, Cum­hu­ri­ye­t'­in bü­tün ku­rum­la­rı yoz­laş­tı­rıl­mış­tır. Bu­gün Tür­ki­ye­miz, dün­ya­da ilk an­ti-em­per­ya­list ve an­ti-ka­pi­ta­list dev­ri­mi ger­çek­leş­ti­ren Mus­ta­fa Ke­ma­l'­e rağ­men ya­ban­cı­la­rın des­tek­le­di­ği kar­şı dev­rim­ci­le­rin et­ki ala­nı­na gir­miş­tir. Biz Mus­ta­fa Ke­mal genç­li­ği ola­rak, sap­tı­rı­lan dev­ri­mi ra­yı­na oturt­ma­ya azim­li­yiz, ka­rar­lı­yız. Bu­gün baş­la­yan yü­rü­yü­şün ama­cı bu­dur.”

30 Ekim 1968 tarihinde  yü­rü­yü­şün baş­lan­gıç ye­ri olan Sam­su­n'­da Sa­at 13.30'da Ata­türk anı­tı­nın önün­de bir da­ki­ka­lık say­gı du­ru­şun­da bu­lun­up  İs­tik­lal Mar­şı­‘nın ar­dın­dan Türk Bay­ra­ğı'­nı aça­rak yo­la ko­yulur 24 yiğit dev­rim­ci genç…

Bir avuç­ken gün geç­tik­çe ka­la­ba­lık­la­şa­cak­ de­niz ola­cak­lardı.

Ne­şe­li, inanç­lı, başları dim­dik ve alınları aktı.

El­le­rin­de “Tam Ba­ğım­sız Tür­ki­ye İçin Mus­ta­fa Ke­mal Yü­rü­yü­şü­” ya­zı­lı bez pan­kart var­dı.

20 ki­lo­met­re yü­rü­müş­ler­di ki, ön­le­ri ke­sil­di. 15 po­lis, ka­nun­suz yü­rü­yüş yap­tık­la­rı id­di­asıy­la genç­le­ri Sam­sun Em­ni­yet Mü­dür­lü­ğü'ne gö­tür­dü. Ha­kim kar­şı­sı­na çı­kan öğ­ren­ci­ler­den Boz­kurt Nu­hoğ­lu du­ruş­ma­da “Sa­yın yar­gı­cım, bu­ra­da bi­zi, 24 gen­ci de­ğil, Mus­ta­fa Ke­ma­l'­i, O'­nun il­ke­le­ri­ni yar­gı­lı­yor­su­nu­z” de­di.

Yar­gıç bu ka­rar­lı söz­ler kar­şı­sın­da elin­den ka­le­mi bı­ra­ka­rak, “Ne bu­gün, ne de bu­gün­den son­ra hiç­bir ha­kim, Mus­ta­fa Ke­ma­l'­i ve O'­nun il­ke­le­ri­ni yar­gı­la­ya­ma­z” de­di ve Mus­ta­fa Ke­mal Ata­tür­k'­e bağ­lı­lı­ğı­nı be­lirt­tik­ten son­ra du­ruş­ma­yı er­te­le­di.
Ser­best­ti­ler. Pes et­me­yip, tür­kü­ler­le marş­lar­la de­vam et­ti­ler yü­rü­yü­şe....

Yol­da en bü­yük des­te­ği öğ­ret­men­ler­den al­dı­lar. Köy­lü­ler da­ha yir­mi­li yaş­la­rın ba­şın­da­ki bu ay­dın­lık genç­le­ri ev­le­rin­de ağır­la­dı, er­zak yar­dı­mın­da bu­lun­du .

Gün geç­tik­çe 24 sa­yı­sı art­tı; baş­ta FKF ol­mak üze­re di­ğer genç­lik ör­güt­le­ri de yü­rü­yü­şe ka­tıl­ma­ya baş­la­dı.

Yü­rü­yüş tüm namusuyla de­vam et­tik­çe de­di­ko­du­lar da art­ma­ya baş­la­dı.
En vurucu palavraları “Yü­rü­yüş­çü­ler Anıt­ka­bi­r'­e gi­rer­ken bir grup ey­lem ko­ya­cak. Ey­lem ko­yan bu grup ta­ra­na­cak ve o ge­ce dar­be ola­cak!” iddasıydı.
Gü­nü­müz­de de ne ka­dar sık duyduğumuz  söz­ler değil mi?
Din­ci ba­sın da pro­vo­kas­yon için ça­ba­la­ya­cak, dö­ne­min Bu­gün  adlı ga­ze­te­sin­de şu sa­tır­lar ya­yın­la­na­cak­tı:
“Tür­ki­ye'de­ki ko­mü­nist­le­rin di­lin­de “111111” di­ye bir pa­ro­la do­laş­mak­ta­dır. Bu ne­dir? Şif­re­li laf­lar­dan an­la­yan­la­ra ba­kar­sa­nız bu­nun ma­na­sı 11'in­ci ayın 11'in­ci gü­nü, sa­at 11'de de­mek­tir ya­ni, bu ta­rih­te ha­re­ke­te ge­çe­cek­ler­dir. Da­ha ay­lar­dan ön­ce, bu Ka­sı­m'­da çok şey­ler ola­ca­ğı­nı her­kes söy­lü­yor­du. İş­te Ka­sım gel­di çat­tı. Ko­mü­nist­ler ser­best­çe teş­ki­lat­la­nı­yor, ser­best­çe pro­pa­gan­da ya­pıp, ser­best­çe ih­ti­la­le ha­zır­la­nı­yor­lar. Sa­yın Cum­hur­baş­ka­nı, Baş­ba­kan, Ge­nel­kur­may Baş­ka­nı, İçiş­le­ri Ba­ka­nı ve Mil­li Gü­ven­lik Ku­ru­lu Ge­nel Sek­re­te­ri ve Mu­ha­le­fet li­der­le­ri… Mil­let göz­le­ri­ni siz­le­re dik­miş­tir. İp­le­ri Mos­ko­va'dan oy­na­tı­lan kı­zıl anar­şist­le­re kar­şı en sert ted­bir­le­rin alın­ma­sı­nı bek­li­yor.”

Bu­gü­nün kış­kır­tı­cı yan­daş­la­rı­nın kim­ler­den türediği al­dı­ğı bel­li de­ğil mi?

CHP Ge­nel Baş­ka­nı İs­met İnö­nü ise, “Genç­le­rin, de­mok­ra­si düş­man­la­rı­na fır­sat ve­re­bi­le­cek her tür­lü dav­ra­nış­tan ka­çın­ma­la­rı­nı­” is­te­di.

Tür­ki­ye ne­fe­si­ni tut­muş yü­rü­yü­şü ta­kip edi­yor­du…

Din­ci yo­baz­la­rın, ge­ri­ci­le­rin yü­rü­yüş­te­ki genç­le­re sal­dı­ra­ca­ğı, Anıt­ka­bi­r'­de olay­lar çı­ka­ra­ca­ğı ko­nu­şu­lu­yor­du.

An­ka­ra'ya var­ma­ya çok az kal­mıştı…

İnö­nü'nün sert çı­kı­şı ve pro­vo­kas­yon ya­pı­la­ca­ğı id­di­ala­rı üze­ri­ne TMGT, AÜTB ve AYOTB yü­rü­yüş­ten çe­kil­me ka­ra­rı al­dı.

Bir ta­şın üze­ri­ne çı­kan De­niz Gez­miş tep­ki­si­ni şöy­le di­le ge­tir­di:
“Kü­çük bur­ju­va dev­rim­ci­le­riy­le, kü­çük bur­ju­va re­for­mist­le­riy­le hiç­bir za­man, hiç­bir ey­lem­de bun­dan son­ra be­ra­ber ol­ma­ya­ca­ğı­mı­za; em­per­ya­liz­me, em­per­ya­liz­min yer­li iş­bir­lik­çi­le­ri­ne kar­şı sa­vaş­tı­ğı­mız gi­bi bun­dan son­ra da kü­çük bur­ju­va dev­rim­ci­le­ri­ne, re­for­mist­le­ri­ne kar­şı sa­va­şa­ca­ğı­mı­za ant içe­riz.”

Tüm bu olum­suz ge­liş­me­ler so­nun­da An­ka­ra'nın gi­ri­şin­de Ka­ya­ş‘­ta  yü­rü­yüş son­lan­dı­rma kararı alındı ama Anıt­ka­bi­r'­e git­mek­ten vaz­geç­me­di­ler.

10 Ka­sım 1968'de sa­at 13.30'da, yan­la­rın­da ge­tir­dik­le­ri çe­lenk­le Ata'­nın hu­zu­run­da bu­luş­tu­lar.
Anıt­ka­bir özel def­te­ri­ne şun­la­rı yaz­dı­lar:
“Bü­yük Ön­der, Ame­ri­kan em­per­ya­liz­mi­ne kar­şı ikin­ci Mil­li Kur­tu­luş Sa­va­şı­mız'da izin­de­yiz. Mil­li Kur­tu­luş Sa­va­şı­mız yok edi­le­mez. Onu yok et­mek için bü­tün Türk Mil­le­ti'­ni yok et­mek ge­re­kir. Tam Ba­ğım­sız Tür­ki­ye İçin Mus­ta­fa Ke­mal Yü­rü­yüş­çü­le­ri­”

Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyetimizi emanet ettiği gençlerimizin1968'de Samsun'dan başlattığı “Tam Ba­ğım­sız Tür­ki­ye İçin Mus­ta­fa Ke­mal Yü­rü­yü­şü”  hala sürüyor mu?

Ne  dersiniz?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder