Oturmanın kalkmanın, yemenin içmenin,
konuşmanın, sohbetin adabı kuralı olan, Osmanlı'da başlayıp Cumhuriyet
döneminde de varlığını sürdüren lakin günümüze doğru çoğunda esas kimliği aranır
olmuş kültür haneleridir müdavimleri için.
Mümkünse en az iki kişiyle oturulan, meze eşliğinde rakı
şarap içilen saygın cemiyetlerdir meyhane sofraları...
Avrupa yakasında Yeşiköy'den Rumelifeneri'ne, Anadolu
yakasında Moda'dan Anadolufeneri'ne ve tabii ki Adalar'da şüķür ki bu hoşluğun
keyfini yaşamak kısmet oldu bir çok mecliste. Mesela Beyoğlu Nevizade Sokak'taki "Keyif" açıldığı 1995
yılından beri benim vazgeçilmezlerimden olmuştur meyhane saygınlığıyla..
"Rakı içmekle meyhanenin
müşterisi olunmaz" demiş bu kültürün erbaplarından biri. El hak doğru da söylemiş. Meyhanede saygınlık paraya ve rütbeye değil, rakı adabını
bilene, düzgün girip, düzgün içip, düzgün çıkanadır ancak.
Ve rakının en lezzetli mezesi elbette lafı fazla da uzatmadan muhabbettir.
Ben de öyle yapayım fazla uzatmadan, sofralarınızdan muhabbetin eksik olmamasını dileyerek...
dileyerek...





Hiç yorum yok:
Yorum Gönder