Sayfalar

25 Ocak 2017 Çarşamba

MEYHANE...

Ne sadece eş, dost ve arkadaşla gidilen, ne de sadece içki içilen yerler değildir Meyhaneler. 

Oturmanın kalkmanın, yemenin içmenin, konuşmanın, sohbetin adabı kuralı olan, Osmanlı'da başlayıp Cumhuriyet döneminde de varlığını sürdüren lakin günümüze doğru çoğunda  esas kimliği aranır olmuş kültür haneleridir müdavimleri için.

Mümkünse en az iki kişiyle oturulan, meze eşliğinde rakı şarap içilen saygın cemiyetlerdir meyhane sofraları...

Avrupa yakasında Yeşiköy'den Rumelifeneri'ne, Anadolu yakasında Moda'dan Anadolufeneri'ne ve tabii ki Adalar'da şüķür ki bu hoşluğun keyfini yaşamak kısmet oldu bir çok mecliste. Mesela Beyoğlu Nevizade Sokak'taki "Keyif" açıldığı 1995 yılından beri benim vazgeçilmezlerimden olmuştur meyhane saygınlığıyla.. 

"Rakı içmekle meyhanenin müşterisi olunmaz" demiş bu kültürün erbaplarından biri.  El hak doğru da söylemiş. Meyhanede saygınlık paraya ve rütbeye değil, rakı adabını bilene, düzgün girip, düzgün içip, düzgün çıkanadır ancak.

Ve rakının en lezzetli mezesi elbette lafı fazla da uzatmadan muhabbettir. 

Ben de öyle yapayım fazla uzatmadan, sofralarınızdan muhabbetin eksik olmamasını dileyerek...





dileyerek...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder