Sayfalar

28 Aralık 2016 Çarşamba

DİZİ FİLMLERİN ATASI HACE-İ EVVEL AHMET MİTHAT EFENDİ...

Sanat toplum içindir" felsefesiyle  okuma zevki aşılamak ve halkı eğitmek gayesiyle sade bir dille yazmış olması nedeniyle Türk aydını Ahmet Mithat Efendi'nin edebiyatımızdaki yeri lise yıllarımdan başlayarak benim için daima başka olmuştur.

Bugün ölümünün 104. yıldönümü olan (28 Aralık 1912) Ahmet Mithat Efendi Türk  romanının ve hikayeciliğinin babası olarak kabul edilir.
1844 yılında İstanbul’un Tophane semtinde dünyaya geldi. Babası Mısırçarşısı esnaflarından Bezci Süleyman Ağa, annesi bekar çamaşırı diken Nefise Hanım idi.
Hem hikaye, roman, tiyatro gibi edebiyat türlerinde hem de gazetecilikten felsefeye, iş adamlığından hokkabazlığa kadar her konuda kalem oynatan Ahmet Mithat Efendi'ye birçok lakap takılmıştır.

Gazetecilerin “Efendi Babamız” diye yücelttikleri ve kendi döneminde 'Hace-i evvel' bir anlamıyla 'ilk öğretmen' diğer anlamıyla da 'Milletin bilimsel ve fikri ilerlemesi için, çeşitli bilgileri, halkın rahatlıkla anlayabileceği bir dil ile yayan kişi Ahmet Mithat Efendi'den başkası değildir...

Ölümüne dek iki yüzden fazla eser yayımlayan Ahmet Mithat, Türk edebiyatının gerçek anlamda ilk popüler yazarıdır dersek yanlış olmayacaktır.

En büyük arzusu kitap okuyan bir toplum yaratmak olan Ahmet Mithat Efendi halkın dertlerine tercüman olmak, onlara yenilikleri öğretmek kaygısıyla çok sayıda eser verdi. Bu eserleri kendi baskı makinesinde bastığı için, “kırk beygir gücünde yazı makinesi” olarak da anılır.

Eserlerinde Avrupa’nın bilim, sanayi ve çalışkanlığını överken Osmanlı toplumunun ahlaki değerlerinin korunması gerektiğini vurguladı. Genç yazarlara destek verdi, dilde sadeleşmeyi savundu, devlete ve dine itaatsizliği, tembelliği, müsrifliği, özentiliği eleştirdi. Ahmet Mithat Efendi'ye aynı zamanda 'yazı makinası', 'matbaa makinası' denmiştir.

Ahmet Mithat Efendi, edebiyatımıza 200'den fazla roman kazandırdı.
Ahmet Mithat Efendi Önemli İlkleri
Esaret adlı eserinde kölelik konusu ilk defa ele alınmıştır.
Tanzimat kuşağı içerisinde "materyalizm" konusunu detaylıca ele alan ilk yazardır. Dağarcık adlı dergide çıkan yazılarında bu konuyu da işlemiştir.
Esrar-ı Cinayat adlı eseri Türk edebiyatındaki ilk polisiye roman örneğidir.
Hasan Mellah, Hüseyin Fellah adlı eserleri Tanzimat dönemindeki ilk macera romanlarıdır.

Ahmet Mithat Efendi, gazetecilik tarihimizin en uzun ömürlü gazetelerinden biri olan Tercümân-ı Hakîkat’ı çıkarmıştır.

Kızı Mediha ile evlendirdiği dönemin ünlü edebiyatçısı Muallim Naci, kayınpederi Ahmet Mithat ile çıkardığı Tercüman-ı Hakikat'in edebiyat sayfasını yönetmiştir. Gelin görün ki, eski edebiyat alışkanlıklarını savunan damadı ile görüş ayrılığına düştüğü için 2 yıl sonra onu gazeteden kovmakta tereddüt etmez.

Ahmet Mithat Efendi, gazetede dizi halinde yayınladığı romanlar büyük bir zevkle okunurdu. O bu tür yazılarıyla günümüzün bir anlamda dizi filmleri gibi kendine has tiryaki bir okur kitlesi yaratmıştı.

Ahmet Mithat Efendi'nin Fıtnat Hanım'a yazdığı dillere destan bir mektubu vardır. Fitnat Hanım'a bohçacı aracılığıyla mektup yollayan Ahmet Mithat, ona 'Ihlamur'da buluşalım' der... Mektubu okuyan Fıtnat Hanım, cevabi yazısında 'Neden Ihlamur'da?' diye sorar. Ahmet Mithat Efendi de, 'Ihlamur'un başındaki 'Ih'ı çıkartıp, 'Lamur (Lamour) Fransızca'da aşk anlamına gelir' diye yanıt verir...

Ahmet Mithat Efendi sadece edebiyatla ilgili değildi. O aynı zamanda Türkiye futbol tarihinde önemli bir yere sahip olan siyah-beyazlı kulübün kurucusudur. Beykoz Spor Kulübü'nün tohumlarının atılmasında Beykoz'la özdeşleşen Ahmet Mithat Efendi'nin önemli bir payı vardır.  1908 yılında Beykoz Kulübü resmen kurulmuştur.

Yalısına yerleştikten sonra aktüel yazı hayatını bırakarak, tiyatro ve edebiyata kendini veren Ahmet Mithat Efendi, 1880 yılında Beykoz'da bir çiftlik satın almıştır. Ona ait araziden kaynayan suya “Sırmakeş” adını verir ve şişeleyerek içme suyu satışı başlatır.

28 Aralık 1912 tarihinde fahri olarak öğretmenlik yaptığı Darüşşafaka’da nöbetçi olduğu bir sırada kalbi duran Ahmet Mithat 68 yaşında hayata veda eder.

Talebeleri Ahmet Mithat Efendi'yi o kadar sevmişlerdir ki, cenazesine sahip çıkar ve 'Bırakın biz defnederiz' derler.

Naaşı padişah iradesiyle Fatih Camii Mezarlığı’na öğrencileri tarafından toprağa verilir.


ALLAH RAHMET EYLESİN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder