Sayfalar

7 Şubat 2016 Pazar

Şubat Güneşi Huzuru...

Ne gündüzün aydınlığına ne de gecenin zifiri karanlığına aldanmamak lazım diye düşünsem de Şubat ayının ilk pazarını aydınlatan güneşin sıcaklığı yeni güne huzurla "merhaba" dedirtti bana... 

Bazen bayılırım tatil günü miskinliğine ama bugün hiç öyle değilim... Attım kendimi dışarı...

İlk durak; hayatını kaybeden Beşiktaş Kulübünün eski yöneticisi Erdoğan Nasır'ın cenazesi için Fatih Camii...

Lakin gidilecek semt Fatih olunca; "Kıztaşı'ndaki Paçacı Mahmut Usta'ya  uğrayıp o muhteşem çorbasından içmemek olmaz" diyorum kendi kendime,öyle de yapıyorum pazar kahvaltısını...

Fatih Camii yürüme mesafesinde, varıyorum. Avlu oldukça kalabalık...

Buraya her geldiğimde olduğu gibi yine Fatih Sultan Mehmet Han'ın türbesine yöneliyorum önce ama restorasyon nedeniyle türbe kapalı ... Yeri gelmişken belirtmek isterim, İstanbul'daki bir çok tarihi yapı restorasyon nedeniyle kapalı ama hiç birinde faaliyet yok...
Bu durumu hazirede ebedi istirahatgahındaki Ahmet Mithat Efendi'yle istişare ediyoruz...  O da çok kızgın bu duruma... Cami avlusundaki cemaate çok da sokulmadan  güneşin tadını çıkartan kediler sohbetimize kulak kabartıyor gibi geliyor bana...

Namazdan sonra Haliç'in maviliğine yönlendiriyor beni havanın sırt sıvazlayan, göz kamaştıran sıcaklığı ve parlaklığı...

Çarşamba'dan Balat'a sarkıyorum...
1923 yılından günümüze faaliyetini sürdüren Taş Fırın'ından yayılan galetaların kokusunda,  vitrini süsleyen  kurabiyelerin görüntüsünde doyulmaz bir başkalık var...

Eski adıyla Çıfıt Çarşısı'nda ilerliyorum...

Sobelenecek o kadar çok şey çıkıyor ki karşınıza düne ve bugüne dair... Önü rengarenk malzemeleriyle tablo gibi  bir nalbur, balkonundan süsler sarkan bir hobbit house ya da bir fotocu kız...

Kendime  bir kahve molası ikram ediyorum  buralarda sayıları süratle artan mekanların birinde... Pişirmede, sunumda ne kadar özenip özenseler de  ne eski kıraathanelerin havası ne de kahvelerinin tadı var...

Eski demişken az ileride adı geçen şarkıyı herkesin aşina olduğunu zannettiğim  o meşhur Agora Meyhanesi var... Hemen bitişiğinde de ağzınıza layık kelle yapan Fetih İşkembe salonu... Buralara gelmişken kaçmaz bu fırsat, "Yarım kelle beyinli olsun ustam" diyorum,  "Abi işkembe istemedin bugün " cevabını alıyorum...  Usta nereden bilsin  öğlenki paça çorbası günahımızı...

Ve Haliç kıyısı... Oltalar atılmış mavi sularına...

Rastgele bir kaç saatliğine de  bile olsa  huzur ve mutluluk için kendine zaman ayıranlara...

Rastgele  huzuru ve mutluluğu ailesiyle, sevdikleriyle, sevenleriyle, dost ve arkadaşlarıyla yaşayıp paylaşanlara...

Sağlığınız yerinde olsun, huzur ve mutluluğunuz eksik olmasın...



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder