Sayfalar

15 Mart 2016 Salı

"UNUTAMAZSIN NOKTA NOKTAM..."

Günümüzde sevdiğinin adını "Nokta Noktam" diye şiirlere, mektuplara, kartpostallara, hatıra defterlerine ya da okul kitaplarının, defterlerinin bir kenarına yazan sevdalıların kaldığını hiç sanmıyorum.

Sevgiliye her şey telefon ya da bilgisayardan mesaj olarak "tık.. tık.. tık" yazılıp sonra da sanal alemin çöplüğüne atılmıyor mu artık?

Bizim kuşağın içinde "Nokta Noktam" şiirini bilmeyen, en azından duymayan sanırım yok gibidir.  O muhteşem mısraların doğmasına sebep bir de hikayesi var ki sevdanın tam da kendisi...

1938-1940 yılları... Bartın'ın üstünde Asma Köprüsü, altında yüzen kayıklarının salına salına yüzdüğü meşhur Kocanaz Deresi'ne bakan ortaokulu...  Okulun 24 yaşında başında kavak yellerinin estiği Türkçe Öğretmeni Rıza Polat Akkoyunlu ve Bartın'ın o zamanlar en seçkin semti  olan Asma'da üç katlı taş konakta yaşayan güzeller güzeli hayatının ilk baharında gencecik bir öğrenci kız...

Sevmişler birbirlerini hoca ve öğrencisi... Lakin Bartın küçük yer  ve yasak bir sevda olunca da yaşanan, karşı çıkmış kızın ailesi, okuldan alıp evlendirmişler kızlarını....

Şehri terk etmek, tayin istemek zorunda kalmış Öğretmen Rıza Polat Akkoyunlu.
Ankara'dayken uzun mektuplar hâlinde "Bende Kalan Mektuplar" adıyla şiirleştirmiş bu unutamadığı sevgisini ve sevgilisini...

Laf söz olur da kıza bir zarar gelir, dile düşer sevdiği diye o sevdiği kızın adının yerine üç nokta (...) koymuş ve "Nokta Noktam"diye seslenmiş sevdiğine..

Yolu Bartın'a düşeceklerden "Nokta Noktam" diyebilmiş olanlar Kocanaz Deresini, üstündeki Asma Köprüyü ve o ortaokulun yerini görmek isteyeceklerdir mutlaka... Ben oralardan her geçtiğimde, bestelenmiş "Unutamazsın Nokta Noktam" dökülür dudaklarımdan...

NOKTA NOKTAM
Dün bir dosttan, uzun bir mektup aldım
Beni anlatmış sana ve sen ona
"Unuttum artık onu" demişsin.
Hem bu sözü gülerek,
Medar-ı iftihar ile söylemişsin.
Unutamazsın Nokta Noktam
Unutamazsın!

Çünkü; unutmak için
önce unutulmak gerek
Oysa ki sen,
Hala bende esen,
Eski kavak yelisin.
Unutamazsın...
Kan değil, tüküremezsin,
Ruj değil, silemezsin
Dişi dudaklarına, dişimle yazdığım
İki heceli erkek adımı
Unutamazsın Nokta Noktam
Unutamazsın!

Seninle biz, halâ bir kabukta
İki badem içi gibiyiz.
Baharsın; kokacaksın
Güneşsin; yakacaksın.
Sabah yatağım kadar rüyâ dolu
Sabah yatağım kadar sıcaksın
Unutamam
Unutamazsın!

Şimdilik bu kadar.
Öbür mektubuma daha diyeceklerim var
Darılma bana, gücenme sakın
Ankara günlerinin bembeyaz ufkundan
Binlerce selam sana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder