“Makina geldi.. Dı hayde... Tez olun!..” diyen sesini duyduğumuzda
biz çocuklar heyecanla sokağa fırlar, makinaya doğru koşardık.
Bütün aile, hısım, akraba hatta bir kısım komşular hep birlikte yerleşirdik makinaya.
Makina çalışmaya başlayınca, bu defa da “ biriniz ayet-el kürsi okusun” derdi Salhe Ninem…
Nur içinde yatsın. Ninemin makine dediği şey, rengi kırmızı, kasası bakımlı, iki kapısında da “Kuran Kardeşler” yazılı, teyzemin kocasının kamyonu idi.
Hafta sonlarında genellikle piknik için makinanaya biner ve Çamurlu’ya, Koruklu’ya, Karaköprü’ye, Akaba’ya, Sırın’a ya da Urfa’nın ceylan gezen dağlarındaki mutluluklara doğru yola çıkardık.
Bir Urfa aşığı olan merhum Halide Nusret Zorlutuna Hoca bakınız 1947 yılında yazmış olduğu “Suruç Ovası”adlı şiirinde(1) Makina için ne demiş:
“Temmuz ayı yollarda
Ateş soluyan bir koca “Dev!”
Rüzgar alev alev!..
……………………
Tutuşan yolda göründü bir ihtiyar,
Gözlerinde bir gazap gelmiş dile…
Sonra tozdan bulutlar…
Köyün çamurlu deresi…
Bir tokaç sesi…
Ne garip kadın
Başını kaldırıp bakmadı bile…
Ateş soluyan bir koca “Dev!”
Rüzgar alev alev!..
……………………
Tutuşan yolda göründü bir ihtiyar,
Gözlerinde bir gazap gelmiş dile…
Sonra tozdan bulutlar…
Köyün çamurlu deresi…
Bir tokaç sesi…
Ne garip kadın
Başını kaldırıp bakmadı bile…
Fakat ağrılı çocuk gözlerinde bir şey var.
Özleyen isteyen bir şey…
İhtiyar kızıyor, kadın aldırmıyor ama
Çocuklar seviyorlar makinayı…”
Özleyen isteyen bir şey…
İhtiyar kızıyor, kadın aldırmıyor ama
Çocuklar seviyorlar makinayı…”
Evet bizler çocukluğumuzda makinayı hep sevdik. Bundan sonra da
daima seveceğiz. Gelişmemize katkısı olacak her yeniliği sevdiğimiz gibi.
Çocukluk yıllarımızdan sonra da asla bir demir yığını olarak görmedik makinayı.
Makina emektir. Emek taşır, alın teri taşır.
Makina bu… Kamyon… Ne yüklersen onu taşır.
Ama biz hep helal olanı, hak edilmiş olanı, tertemiz alın teri ile kazanılmış olanı taşısın istedik.
Ve biz makinanın yönünün hep insanlıktan yana, barıştan yana, özgürlükten yana, bağımsızlıktan yana, dostluktan yana, sevgiden yana olmasını istedik.
Bundan sonra da yönümüzü değiştirmeyeceğiz.
“Makina geldi.. Dı hayde... Tez olun!..”
Çocukluk yıllarımızdan sonra da asla bir demir yığını olarak görmedik makinayı.
Makina emektir. Emek taşır, alın teri taşır.
Makina bu… Kamyon… Ne yüklersen onu taşır.
Ama biz hep helal olanı, hak edilmiş olanı, tertemiz alın teri ile kazanılmış olanı taşısın istedik.
Ve biz makinanın yönünün hep insanlıktan yana, barıştan yana, özgürlükten yana, bağımsızlıktan yana, dostluktan yana, sevgiden yana olmasını istedik.
Bundan sonra da yönümüzü değiştirmeyeceğiz.
“Makina geldi.. Dı hayde... Tez olun!..”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder