İstanbul'un, Avrupa yakasında Karadeniz'i koklar gibi
uzanmış çıkıntısından mı buraya Karaburun denmiş bilmem ama adını verenler
kesinlikle haksızlık etmişler bu gözlerden ırak kalmış güzele. Bilenler elbette
cazibesini doyunca yaşıyorlar ama bilmeyenler tez zamanda gidip bir merhaba
demeliler; gözleri cennet yeşili, saçları altın sarısı, teni sedef parlağı ve
kokusu masmavi olan bu muhteşem güzelliğe. Dün Cumartesi'ydi, mübarek ramazan
ayının 18. günü ve hava çok sıcaktı. Ve ben çok akıllılık ettim, ruhumu ve
bedenimi; etekleri püfür püfür, saçları dalga dalga uçuşan Karaburun'un
rüzgarında serinlettim.
26 Haziran 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder